Uncategorized

Yürüyüş dergisi: 23 Eylül Hareketi ile röportaj

Almanya’nın Berlin şehrinde 23-24 Şubat tarihlerinde Anti-emperyalist Cephe toplantısı gerçekleşti. Toplantıya Bulgaristan’dan “23 Eylül Hareketi” adına katılanlardan Stefan Petrov ile görüştük.

Yürüyüş – Merhaba Stefan, seninle Anti-emperyalist Cephe toplantısı üzerine sohbet etmek istiyoruz. 23-24 Şubat günlerinde gerçekleşen toplantıda katılımcılardan biri sendin. Toplantıya ilişkin biraz bilgi verir misin?

Stefan Petrov – Anti-emperyalist Cephe toplantısı Berlin’de gerçekleşti. Toplantıda birkaç ülkeden değişik örgüt temsilcileri katıldı. Toplantı, güncel uluslararası sorunların ve enternasyonel düzeyde emperyalizme nasıl direnebiliriz konuları üzerine yoğun tartışmalarla geçti. Katılımcılar değişik ülkelerde emperyalist saldırganlığa karşı sürdürülen mücadeleden gözlem ve düşüncelerini paylaştı. Anti-emperyalist Cephe’nin çalışmalarını geliştirmek üzere örgütlenme konusunu ele aldık, iletişim ve ilişkilerimizi geliştirmeyi konuştuk.

Yürüyüş – Sen 23 Eylül hareketi temsilcisi olarak katıldın. Bize kısaca örgütünüzü tanıtabilir misin?

Stefan P. – “23 Eylül Hareketi” Marksist Leninist bir örgüttür. Biz faaliyetlerimizle Bulgaristan’da komünist ideolojiyi geliştirmek, yaymak ve ülkemizde emperyalizme karşı mücadele bayrağını yükseltmek için çalışıyoruz. Geçtiğimiz yıllar içinde; Irak, Suriye, Venezüella ve Donbas’taki saldırganlığa karşı, İsrail’in Filistinlilere soykırımına karşı, Küba ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’ne uygulanan izolasyon ve yaptırımlara karşı çeşitli eylem ve etkinlikler örgütledik veya katıldık. Geçen yaz Bulgaristan’daki Grup Yorum Dostlarıyla beraber “Grup Yorum’a Özgürlük” konseri düzenledik. Bulgaristan’da kapitalizmin restorasyonunun ardından, daha adil bir sosyo-ekonomik düzen mücadelesini omuzlayacak büyük bir devrimci örgütü oluşturacak kadrolar yaratmaya çalışıyoruz. Örgütümüzün bir diğer önceliği ise teorik ve ideolojik faaliyetler geliştirmek. Mesela ülkemizde sosyalizmin yenilgisinin nedenleri konusunu işliyoruz.

Yürüyüş – Örgütünüz Anti-emperyalist Cephe’deki yerini nasıl görüyor?

Stefan P.: Anti-emperyalist Cephenin yaratılmasından bugüne kadar bizim örgütümüz onun bir parçası. Bizim için emperyalist saldırganlığa direnecek bir uluslararası örgüt yaratılması çok büyük önem taşıyor. Biz, emperyalizme karşı mücadelede aktif yer almak istiyoruz ve bunun sadece enternasyonal dayanışma temeli üzerinde gelişeceğine inanıyoruz. Bunun için ileride de Bulgaristan’da anti-emperyalist mücadelesinin gelişiminde yer almaya ve Anti-emperyalist Cephe’nin geliştirilmesinde ve faaliyetlerinde aktif yer almaya devam edeceğiz.

Yürüyüş – Toplantıda tartışmalar dışında faaliyetleriniz var mıydı?

Stefan P. – Anti-emperyalist Cephe toplantı programının yoğunluğuna rağmen, katılımcılar olarak Berlin’de enteresan yerleri ziyaret etme olanağımız da oldu. Tartışmasız bizi en çok Avrupa’yı Hitler faşizminin baskısından kurtaran Sovyet ordusunun anıt parkı etkiledi. Bu yerin boyutları ve güzelliği herkesi hayran bırakır. Dikkatimizi çeken ise tüm kompleksin korunmuş ve bakımlı olması. Bulgaristan’daki Sovyet ordusunun anıtı sık sık antikomünistlerin vandal saldırısına maruz kalıyor. Berlin’de Mark ve Engels’in anıtını da görme imkânımız oldu. Hatta bize özel ilgi gösteren yerel polisin dikkatli bakışları altında fotoğraf çektirmeyi de başardık.

Yürüyüş – Toplantıda geleceğe dair ne gibi kararlar aldınız?

Stefan P. – Toplantıda birçok uluslararası güncel sorunu ele aldık. Tüm katılımcılar olarak yasal cumhurbaşkanı Maduro ve iktidarına yani Venezuella’ya karşı uygulanan saldırganlığı kınadık. Türkiyeli ve Ukraynalı yoldaşlarımız kendi ülkelerindeki faşizmin uygulamaları hakkında bilgi paylaştı, mücadelelerini anlattılar. Yakın Doğu’daki durum üzerine konuştuk.

Toplantıda, AEC katılımcılarının kendi ülkelerinde NATO’nun kuruluşunun 70.yıldönümü dolayısıyla kampanyalar örgütlenmesini kararlaştırdık. Hepimizin ülkelerinde ABD ve NATO askeri üsleri varlığı güncel bir sorun olduğunu tespit ettik. Türkiye’de hapishanedeki devrimci avukatlarla dayanışma konusunda karar aldık, yine Musa Aşoğlu ile dayanışma kararı aldık. Berlin’de bulunduğumuz süreçte Lübnan’dan Türkiyeli kontrgerilla tarafından kaçırılıp altı ay boyunca işkence gören devrimci Ayten Öztürk ile dayanışma eylemi düzenledik – Lübnan konsolosluğu önünde.

AEC’nin temel görevleri arasında düzenli dergi yayınlama kararı aldık. Dergimizde anti-emperyalist mücadele çerçevesinde güncel konular üzerine analizler yer alacak.

Yürüyüş – Bize zaman ayırdığın için teşekkür ederiz. Okurlarımıza bir mesajın olacak mı?

Stefan P. – Yürüyüş okurlarına daha iyi bir geleceğe inanmalarını diliyorum. Çünkü o mutlaka gelecek. Biliyorum ki derginiz son yıllarda korkunç devlet baskısına maruz kalıyor ve buna rağmen yayın hayatını sürdürmeyi başarıyor ve okurlarını gerçeğin ışığı ile aydınlatıyor. Yürüyüş doğruluğun bayrağıdır, bunun için onu hiçbir yasak durduramaz.

What is your reaction?

Excited
0
Happy
0
In Love
0
Not Sure
0
Silly
0

You may also like

Comments are closed.