Nuriye ve Semih AKP faşizminin 15 Temmuz’u bahane ederek, halkı sindirmek üzere uygulamaya koyduğu OHAL’i ezip geçmiştir. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, KHK ile işlerinden ihraç edilen 150.000 kamu emekçisinden yalnızca 2 kişiydiler. Ancak direnişleriyle faşizmi köşeye sıkıştırdılar ve bugün 230 güne yaklaşan açlıkları ve gün gün eriyen bedenleriyle halkın en önündeler, faşizmin karşısında direniyorlar.
AKP faşizmi ise Nuriye ve Semih’e halkın desteğine engel olabilmek için her türlü yönteme başvurdu. Haklarında kitapçık çıkardılar, örgüt üyeliğini kanıtlamak için ama tutmadı. Açlık grevi yalan, akşam eve gittiklerinde yemek yiyorlar dedi, o da tutmadı. Tutukladılar, halktan tecrit etmek için… Olmadı, her yerde Nuriye Semih’in sloganlarıyla karşılaştılar. Mahkemelerde salon değiştirdiler, türlü oyunlar çevirdiler ama mahkemelerde halkın katılımı ve direngenliğiyle karşılaştılar. Her gün Yüksel Caddesinde eylemler devam ediyor. Onlarla bizi ayıran yalnızca duvarlardı. Bugün ise 20 Ekim’deki mahkeme ile Semih’le aramızdaki duvarları yıktık. Şimdi sıra Nuriye’de… Onu da zulmün elinden alacağız.
Türkiye’de bir iftiracının sözleriyle 1 ayda 70’e yakın avukat, Halk Cepheli, devrimci demokrat insanlar tutuklandı. Ama faşizmin gücü yine yetmedi. Biz 110 kişi değil milyonlarız! Nuriye ve Semih yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde halklara umut oldu, direnme gücü verdi.
AEC ile dünyaya yaydığımız bu umudu daha da büyütelim. Nereye gitsek Nuriye Semih diyorlar, dünyayı ayağa kaldırdılar diye isyan ettiren bizim ısrarlı mücadelemizdir. Her mahkemede AEC olarak karşılarına dikilmemizdir. Faşizm Semih’in tahliyesiyle bir geri adım atmıştır, bunu sürekli ve ısrarlı emeğimizle sağladık. Şimdi sıra Nuriye’de, aynı ısrar ile onu da tahliye ettirelim ve taleplerinin kabul edilmesini sağlayalım.
Avukatların, Halk Cephesi AEC çalışanlarının tutuklanması, 10larca Halk Cephelinin ve halk ilişkisinin tutuklanması AKP faşizminin sıkıştığını göstermektedir. Faşizmi daha çok sıkıştıralım ve Nuriye ve Semih’in taleplerini kabul ettirelim. Onların yaşamı ve gözlerindeki ışık bize emanettir. Dünya halklarının gücünü gösterelim, çaresizlik içindeki isyanlarını somut olarak taleplerin kabul edilmesine çevirelim. Bu güç bizlerin elinde… Her gün bir eylem yapmaya çağırıyoruz tüm dostlarımızı yoldaşlarımızı… Büyük küçük ayrımı yapmadan, her gün onlar için bir fotoğraf, bir video, bir eylem ya da bir şarkıyla direnmeye çağırıyoruz. Taşı delen vuruşların şiddeti değil sürekliliğidir! Bu süreklilik ve ısrar ile taleplerin kabul edilmesini hep birlikte sağlayacağız!
EMPERYALİZM YENİLECEK DİRENEN HALKLAR KAZANACAK!
NURİYE VE SEMİH’İ YAŞATACAĞIZ!
Halk Cephesi Uluslararası İlişkiler Komitesi
23.10.2017