50 yıldır emperyalizmin ambargosu altında bulunan Küba, Amerika ile söylendiğine göre 1,5 yıla varan gizli görüşmelerin ardından yeni bir anlaşmaya vardı. Tüm gazeteler, televizyonlar, internet “60 yıllık buzlar eriyor, Amerika ve Küba arasında dostluk rüzgarları esiyor” diye yazmaya başladı. Yapılan anlaşmaların içeriğini şu an için ayrıntılı olarak bilmesek de, Amerika’nın neden böyle bir yolu seçtiği bizce malum. Bu anlaşma sonrası Obama şöyle sesleniyor örneğin: “Tarih, geçtiğimiz 50 yılın Küba’ya uygulanan yaptırımların bir işe yaramadığını gösteriyor.”; yani “50 yıllık politika ile yok edemedik sosyalizmi o zaman başka çareler bulacağız” diyor aslında Obama.
Burjuvazi tarihi misyonunu yerine getiriyor ve aldatmaya çalışıyor yine halkları, örgütleri. Biz Marksist-Leninistler, sosyalistler elbette ülkeler arası ekonomik, ticari, kültürel alışverişlerin yapılmasına karşı değilizdir. Eşit koşullar altında, ülkelerin birbirlerinin bağımsızlığını gözetme ve yönetim biçimlerine saygı, iç işlerine karışmama temelinde ilişkiler yürütebileceğini düşünürüz. Ama iki sınıflı bu dünya,bizim iyi niyetimiz, isteklerimize göre dönmüyor.
Bir kez daha yazıyoruz, haykırıyoruz dünyamız iki sınıfa ayrılmıştır:
1- ezilenler – proleterya ( işçiler, köylüler, yoksullar…)
2- ezenler – burjuvazi, emperyalistler
Birinin yok olması diğerinin etki alanının büyümesi demektir. Emperyalizm büyük bir sınıf baskısıyla, kiniyle saldırıyor her yere. Halkları, sosyalist güçleri, örgütleri birbirinden uzak tutup sorunları içinde boğulmasını istiyor. İşte Küba’yı da böyle bir kuşatma altına alıp çaresiz, güçsüz bırakarak teslim almaya çalıştı. Oysa ki güçsüz olan biz değil onlar. Çünkü tek bir ülke bile onların uzun yıllardır yüzlerce yöntem denemesine yetti, tüm emperyalistleri seferber etti. Sosyalizm mücadelemizde emperyalistlerden hep bir adım önde olduk aslında tarih boyunca, neden çünkü devrimciliğin yaratacılık gibi çok güçlü bir silahı var, tabi ki kullanmayı bilene. Ama içimize kapanarak, enternasyonal görevlerimizi bir kenara bırakarak bu yaratıcılığımızı kullanamaz ve unuturuz. Ekonomik olarak zor durumdayız vs. diyerek emperyalizmin etki alanına girer ve yavaş yavaş yok oluşumuzu başlatmış oluruz.
Küba’nın bu duruma evrilmesini istemiyoruz. Emperyalizm karşısında güçsüz ve çaresiz değildir Küba. 6,5 milyar dünya halkı var onun yanında. Yüzünü halklara ve bütün dünya devrimcilerine dönmeyi denemelidir. Küba’nın çağrısı dünya halklarına, devrimcilerine, Küba dostlarına olmalıdır. Yaratılmış bu güzelliğin bozulmasını Küba emin olsun ki, hiçbir Küba dostu, devrimci istemez. Tarihinde 12 kişi ile nasıl bir devrimi başardıklarını hatırlamalıdır. Sonra Vietnam’ın 500 bin kişilik en ağır silahlarla donatılmış Amerikan ordusunu nasıl yerle bir ettiğini hatırlamalıdır. Dönüp dönüp Che’yi hatırlamalıdır. Dünyayı takip etmelidir, irili ufaklı devrimcilerin, halkların mücadelelerine elinden geldiğince destek olmalı, yüzünü devrimci örgütlere dönmelidir. Yüzünü 21. yüzyılın en vahşi katliamlarından birini yaşayarak F tipi hapsihanelere atılan ama yenilmeyen, emperyalizme 7 yıl boyunca direnerek, hücre hücre ölerek boyun eğmeyen, zafer kazanan Türkiyeli devrimcilere dönmelidir. Faşizmin en koyusunu yasayan Türkiye halklarının haziran ayaklanmasına dönmelidir. Yüzünü Simon Bolivar’a, Jose Marti’ye, Marks’a, Lenin’e, Stalin’e dönmelidir. Şu tüm dünyada direnen, halklara ve halkların temsilcilerine dönmelidir.
Bu gidişatın sonu değiştirilmezse malumdur. Küba dünya hakları önünde büyük bir sorumluluğa sahiptir. Bu sorumluluğunu bilmelidir. Sosyalizm, sorunlarını kendi içinde çözebilir, emperyalizmin parası ve ekonomik anlaşmalarının Küba’yı ne kadar etkilediğini zaman gösterecek.
Halkların içinde umutsuzluğun yayılmasına asla izin veremeyiz. Umut sosyalizmdedir ve sosyalizm sorunlarını halklarla birlikte çözer. Sorunlar için Küba çağrı yapsın birlikte çözelim, ekonomik, siyasi kampanyalar örgütleyelim, dünyayı ayağa kaldıralım.
Küba asla unutmamalıdır devrimciler, sosyalistler asla çaresiz değildir.
Güçsüz Olan Emperyalizmdir
Sosyalizminin Sorunlarını Sosyalizm Çözer
Yaşasın Sosyalizm Kahrolsun Emperyalizm
Yaşasın Enternasyonal Dayanışma
ANTİ EMPERYALİST CEPHE:
Ulusal Kurtuluş Konseyi – Bangladeş (Faiezul Hakim)
Arab Loutfi – Mısır
Bolivarcı Kıta Hareketi – Latin Amerika (Gustavo Conde)
June Kelly – İrlanda
Diarmuid Mac Dubhghlais – İrlanda
Gnokhobaye Diouf – Senegal
Halk Cephesi – Honduras (Guillermo Moncada)
İrlanda Tutsakları Destekleme Grubu (Cinaed Decanntun)
Halk Cephesi – Türkiye
Cumhuriyetçi Sinn Fein Uluslararası Departmanı
Gianfranco Costaletti (İtalya)
K*VOX – Yunanistan (Anarşistler)