Merhaba…
Filistin’de, Irak’ta, Suriye’de, Lübnan’da ve daha birçok ülkede halkların emperyalistler veya onların işbirlikçileri tarafından katledilmelerine tanık oluyor bütün dünya…
IŞİD, Nusra Cephesi, ÖSO ve daha irili ufaklı birçok işbirlikçi örgüt Suriye halklarını katlediyor…
IŞİD Suriye ile yetinmedi, Irak’ta da Kürtleri, Ezidileri ve kendinden olmayan bütün halkları katlediyor.
Afganistan’da NATO kuvvetleri Afgan halkını katlediyor…
Boko Haram Nijerya’da çocukları kaçırıyor.
Ve bu katliamlar, kaçırmalar yaşandıkça halklar daha fazla mültecileştiriliyor. Artık dünyada yerinden yurdundan uzakta milyonlarca mülteci var. Filistinliler yıllardır mülteci olarak yaşarken, dün onlara Afganlar, bugün de Suriyeliler eklendiler. En son ise Irak’ta Kürtler ve Ezidiler yerlerinden sürüldüler.
İran emperyalistler tarafından itaate zorlanıyor, ekonomik ve siyasi ambargo uygulanıyor.
Küba, Kuzey Kore yıllardır başta Amerika olmak üzere emperyalistler tarafından tehdit ediliyor. Bu iki ülke 50 yıldır emperyalizmin ambargosuna direniyor.
Öte yandan emperyalizmin işbirlikçi devletleri kendi ülkelerindeki devrimci mücadeleyi bastırmak için insanları sokak ortasında katlediyorlar. Türkiye’den Meksika’ya, Arjantin’den Mısır’a kadar bütün işbirlikçi devletlerin sokaklarında kan var, kan akıyor sokaklarda. Yetinmiyorlar devrimcilerin düşüncelerini dört duvar arasında tutsak etmek için özel tecrit hapishaneleri inşa ediyorlar. Emperyalistlerin yıllar önce kendi ülkelerindeki mücadeleyi bastırmak için kullandıkları yöntemler artık işbirlikçi devletler tarafından kullanılıyor. Amerika’da hücre tipi hapishaneler var, Almanya’da h tipi hapishaneler var ve 2000 yılından beri Türkiye’de F tipi tecrit hapishaneleri var. Devrimcileri fiziken çürütmek için inşa edilen bu hapishanelerde tutsaklar her gün türlü hastalıklarla boğuşuyor.
Dünyada önde gelen devrimci, direnişçi örgütler emperyalistler tarafından kara listelere alınarak, terörist ilan edilerek tecrit edilmeye çalışılıyor. İster İslamcı olsun ister Marksist-Leninist olsun emperyalizme direnen, boyun eğmeyen her örgüt emperyalistlerin hedefinde, kara listesinde.
Sadece örgütler ve devletler değil tek tek kişiler, muhalif olan kurumlar bile artık emperyalizmin hedefinde. Yeter ki emperyalistlerin politikalarını eleştirsin. Yanlış olduğunu dile getirsin ya da emperyalizmin dışında alternatif olduğunu söylesin. Gazeteciler, yardım kuruluşları ve diğerleri de emperyalizmin tecritinden nasibini alıyor. Haber kanalları emperyalistlerin katliamlarını görüntüledikçe, yalanlarını açığa vurdukça uydu yayınları kesilmekle tehdit ediliyor. Haberciler emperyalistlerin katliamlarını, suçlarını haber yapıp dünyaya duyurdukça işinden oluyorlar. Dahası artık hiçbir kurumda çalışamaz hale geliyorlar.
Emperyalist medya ise bütün dünya halklarının her türlü dayanışmasının önünü kesmek için gerçekleri sansür edip çarpıtıyor. Eleştirel sesler örtbas edilerek tecrit ediliyor.
Kısaca özetlersek; emperyalizm kendine biat etmeyen ülkeleri, örgütleri, kişileri medya, ambargo, terör listeleri, hücre tipi hapishaneler ve mültecilikle tecrit ediyor.
Bu tecriti kırmalıyız. Hepimizin yapabileceği bir şey var: Emperyalizme karşı birleşmek. Hepimiz anti-emperyalist bir Cephe’de birleşebiliriz.
Çünkü direnen kazanır-direnmeyen çürür!
UTMP Platformu olarak Uluslararası Tecritle Mücadele Sempozyumunu daha önce Noordwijk (Hollanda), Floransa (İtalya), Paris (Fransa), Viyana (Avusturya), Brüksel (Belçika), Londra (İngiltere), Atina (Yunanistan), Berlin (Almanya) ve Amsterdam (Hollanda) şehirlerinde yaptık.
Bu sefer sorunların odağında olan kentte düzenleme kararı aldık. Ortadoğu’nun kalbi Beyrut’ta…
12.Uluslararası Tecritle mücadele sempozyumu bu sefer Ortadoğu’da Beyrut’ta düzenlenecek.
Sizlerin de düzenleyeceğimiz bu sempozyumda katılımını bekleriz.
Yer: UNESCO Palace- Beyrut /LÜBNAN
Tarih: 26 Şubat – 2 Mart 2015
Düzenleyen: Uluslararası Tecritle Mücadele Platformu (UTMP) ve (KHİAM) İşkence Mağdurlarını Tedavi Merkezi