Uncategorized

BASKININ OLDUĞU YERDE DİRENMEK MEŞRUDUR!

BASKININ OLDUĞU YERDE DİRENMEK MEŞRUDUR!

12.02.2014
Türkiye faşizmle yönetilen, emperyalizmin yeni sömürgesi, Ortadoğu’daki maşası bir ülkedir. insanların en basit demokratik hak talebinin, gaz bombalarıyla, kurşunla, sokak ortasında aleni işkenceyle bastırıldığı, binlerce insanın politik nedenlerde hapishanelere doldurulduğu bir ülkedir. Küçük çocukların bile terörist ilan edildiği, kafalarına gaz bombasının atıldığı, gençlerin sokak ortasından polisler tarafından dövülerek katledildiği bir ülkedir Türkiye. Başbakanın eliyle rüşvetin yönlendirildiği, milyar dolarların bakanlar aracılığı ile tekellere peşkeş çekildiği, devleti ailenin kar şirketi haline getiren bir iktidar tarafından yönetiliyor. AKP iktidarının 8 yıllık iktidarı boyunca Türkiye tarihinde, Cunta yıllarında bile olmadığı kadar, çocuk, genç, yaşlı, öğrenci, sendikacı, avukat, gazeteci, sanatçı, yazar, memur, işçi her kesimden binlerce insan politik nedenlerle “terörist” denilerek hapishanelere doldurulmuştur.Türkiye’de hapishanelerde 2785 Tutsak Öğrenci  olması bile Türkiye’de nasıl bir faşizm olduğunu göstermektedir. Türkiye aynı zamanda Amerikan emperyalizminin işbirlikçisi olarak, Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde katliamlara ortak olmuştur. Libya ve Suriye’de devam eden katliamların bir numaralı sorumlularındandır. Türkiye sadece halkımıza karşı değil bütün dünya halklarına karşı suç işlemiştir.
Adaletin, özgürlüğün, bağımsızlığın olmadığı bir ülkede, halkın meşru direnme hakkını kullanması kadar doğal bir şey olamaz. Kendi hukukunu tanımayan, yasaları baskı aracı haline getiren devletin halkından hukuka, yasalara uymasını bekleyemez. Halkına karşı silahlı güçlerini bir katliam makinesi haline getiren devletin elbette karşısında alacağı cevabın farklı olması beklenmemelidir. Bugün Türkiye’deki devrimci mücadele bu koşullar içerisinde kendi yolunu çizmiştir. Bu yüzden her zaman dediğimiz gibi faşizme ve emperyalizme karşı mücadele etmek değil, işbirliği yapmak suçtur. Devrimcilere, halkın haklı mücadelesine karşı yürütülen her türlü faaliyet suçtur. Hiç kimse halkların adalet, özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi veren devrimcileri yargılayamaz. Devletlerin, iktidarların adaleti sağlamadığı yerde, halklar kendi adaletlerini uygular.
Biz Yunanistan’daki politik mülteciler Türkiye’den bu nedenlerle geldik. Yunanistan’da ülkemizdeki faşizmi teşhir etmek, halklarımızın mücadelesine destek vermek için burada da mücadelemizi sürdürüyoruz. 2 yıldır derinleşen ekonomik kriz, Türkiye ile yapılan ekonomik anlaşmalar, gittikçe artan emperyalist bağımlılık sonucu, Yunanistan Türkiyeli politik mültecilere yönelik saldırılara başladı. Bütün yoldaşlarımız faşizme iade edilme, sokaktan kaçırılma, her an gözaltına alınma, işkence görme, tutuklanma tehdidi altındadır. Sadece 2013 yılında bu nedenlerle 16 tane dava açılmıştır. 2014 yılının hemen başında 3 yoldaşımıza iade davaları açıldı. Evlerimiz, bürolarımız basıldı. Yunanistan devleti, hiçbir hukuk tanımadan saldırılarına devam ediyor. Samaras hükümeti Yunanistan’da mücadelemizi yok etmeye, politik mülteciliği öldürmeye çalışıyor.
10 Şubat’ta yine iki Türkiye’li devrimcinin yoldan, diğer iki devrimci ise ev baskını sonucu gözaltına alındı. Gözaltında zorla DNA alınmış, işkence yapılmıştır. Bir Türkiyeli devrimcinin yüzünde, gözlerde, yüzünde ve boyun bölgesinde işkencelerden kaynaklı morluklar bulunmaktadır. Bu operasyon ve gözaltılar, Yunanistan devletinin sürdürdüğü saldırıların devamıdır. Türkiye faşizmi ve Amerikan emperyalizmi ile işbirliği içerisinde, yükselen devrimci mücadeleyi sindirmeye, yok etmeye yöneliktir bu saldırılar. Ama başaramayacaklar, ezilen halklar her türlü araçla düşüncelerini savunmaya, faşizmin zulmüne karşı mücadeleye devam edecektir. Bunca haksızlığın, adaletsizliğin ortasında halk kendini ifade edecek araçları elbette bulacaktır. Dünyada ve ülkemiz Türkiye’de bu azgın sömürü sürdükçe halkın örgütlenmesini, mücadele etmesini, kendisini savunmasını hiç bir güç engelleyemez. Emperyalizm ve işbirlikçileri bu kadar örgütlü bir biçimde halka saldırıp, sömürürlerken, katlederlerken, menfaatleri uğruna işgale, talana devam ederlerken, ezilen halklarında özgürlükleri için, bağımsızlıkları için, çalınan hakları ve onurları için örgütlenmesi de haktır, meşrudur. Samaras hükümeti faşizm ve emperyalizm ile işbirliği yaparak Türkiye ve Yunanistan halkına karşı suç işlemeye devam ediyor. Türkiyeli devrimciler mücadele gücünü ezilen halkların acılarından, öfkelerinden, kininden alır. Türkiye ve Yunan halkları emperyalizm ve faşizmin baskısı altındadır. Buna karşı direnmekten, mücadele etmekten başka bir yol yoktur. Tarihin kanıtladığı gibi son sözü daima direneler söyleyecektir. Çünkü biz halkız, haklıyız ve kazanacağız.
Savcılığa ve sorgu hakimliğine çıkarılan gözaltılar hiçbir ifade vermezken, talepleri üzerine sorgu hakimliğine tekrar üç gün sonra, Cuma günü saat 9:00 çıkarılacak.
TÜRKİYELİ DEVRİMCİLERE YÖNELİK BASKI VE SALDIRILARA SON VERİLMELİDİR!
FAŞİZMLE İŞBİRLİĞİ YAPMAK SUÇTUR, SAMARAS HÜKÜMETİ BU İŞBİRLİĞİNE SON VERMELİDİR!
KAHSOLSUN FAŞİZM YAŞASIN MÜCADELEMİZ!
YUNANİSTAN HALK CEPHESİ

What is your reaction?

Excited
0
Happy
0
In Love
0
Not Sure
0
Silly
0

You may also like

Comments are closed.